Hiç yapmadığımız hareketler ve çıkarmadığımız seslerdir benim işim. İçte,gündelik konuşmanın örtüsünün altında gizli duran o sesle, ilk tanışma benim yanımda olur. Ben tanıştırırım kişileri sesleriyle;” işte sana bahsettiğim sesin,merhabaa! Ses’cim bu da senin sahibin, artık onun sözünden çıkma emi. Yabancısınız birbirinize, ondan bu tuhaflıklar, göz kaçırmalar”. “Yok canım! bu mu yani benim sesim! E çok çirkiiin??” Şarkı söylemeyi isteyip,sesinin ham haliyle karşılaşmak kolay değildir:) Tam orada işte, benim o yabancı(!) sesle kişiyi elele tutuşturmam, sevgiyle ve sabırla öğrenmeye yönlendirmem gereklidir..